Bir işletme büyüdükçe, güvenlik sorunları da artar. Eskiden hem BT hem de siber güvenlikten sorumlu küçük bir ekip her şeyi halledebiliyordu, ancak çalışan ve uç nokta sayısının artması, kamu bulut hizmetlerinin daha yaygın kullanımı ve yeni iş süreçlerinin devreye girmesiyle, aynı küçük ekip artık bu işlerin üstesinden gelemeyebilir; özellikle de siber suçlular yöntem ve taktiklerini sürekli yenileyip farklı sosyal mühendislik teknikleri geliştirirken ve saldırılar için yapay zekayı uyarlarken. Er ya da geç, büyümekte olan her küçük veya orta ölçekli işletme, yatırımlarını makul seviyede tutarken modern siber tehditlere karşı direncini güçlendirme konusunda acil bir ihtiyaçla karşı karşıya kalır.
İdeal stratejiyi seçmek, iki seçenek arasından birini tercih etmek anlamına gelir. Birincisi, güçlü bir iç uzmanlık geliştirmek, siber güvenlik ekibini genişletmek ve onu XDR sınıfı bir çözümle donatmaktır. İkincisi, yönetilen bir çözüm aracılığıyla dış uzmanlara güvenmektir, ancak muhtemelen XDR çözümüne de ihtiyaç duyacaklardır. Her iki yaklaşım da uygulanabilir; aradaki fark, stratejiniz ve önceliklerinizde yatmaktadır. Bu blog yazısında, her iki seçeneği de ele alıyor ve şirketiniz için en uygun çözümün hangisi olduğunu araştırıyoruz.
Büyüyen bir işletmenin tipik siber güvenlik zorlukları
Hızlı büyüyen tipik bir küçük veya orta ölçekli şirket hayal edelim. Bir noktada, bilgi güvenliğinden sorumlu ve EDR sınıfı bir çözüm kullanan BT çalışanları, yönetim kadrosuna şu bilgileri sunar:
- Yüzlerce uyarı arasında boğuluyoruz ve hepsini işlemek için yeterli zamanımız yok.
- Yeni çalışanlar bilgi güvenliği konusunda tamamen bilgisiz ve hatalar yapmaya devam ediyorlar, bu da uyarıların sayısını daha da artırıyor.
- Olaylara hızlı bir şekilde müdahale edemiyoruz; modern siber tehditler konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz.
- Her sunucudaki olayları ayrıntılı olarak araştırmak için zamanımız yok; şüpheli hesapları engelleyebilecek ve bize biraz zaman kazandırabilecek daha sağlam araçlara ihtiyacımız var.
Tüm bu sorunların iki nedeni olduğu açıktır; yetersiz araçlar ve güvenlik ekibi için yetersiz kaynaklar. Yönetim açısından bakıldığında mantıklı olan, güvenlik çözümünü XDR’a yükseltmektir (bunun neden mantıklı olduğunun cevabını bu blog yazımızda bulabilirsiniz). Ancak ikilem hala devam eder: İç ekibin uzmanlığını geliştirmeli miyiz, yoksa korumayı dış uzmanlara mı emanet etmeliyiz?
İç uzmanlığın geliştirilmesi
Yönetim, işleri şirket içinde tutmayı tercih edebilir çünkü güvenliği uzun vadeli stratejilerinin bir parçası olarak görürler. Amaçları, ekip içinde uzmanlık geliştirmek ve yetenekleri artırmaktır. Bu durumda, basit ve kullanıcı dostu bir araç olan Kaspersky Next XDR Optimum, BT veya güvenlik ekibini güçlendirmek için iyi bir seçim olacaktır. Gücünü temel araştırma ve müdahale araçlarından alan uygulama, ekibin çok aşamalı saldırıların izlerini takip etmesini ve güvenlik durumunun güçlendirilmesini sağlar.
Next XDR Optimum ile şirketler, casus yazılım ve fidye yazılım saldırıları dahil olmak üzere yaygın ve sinsi siber tehditleri önleyebilir, modern tehditler hakkında bilgi edinebilir ve bunların uç nokta içinde ve dışında nasıl hareket ettiğini keşfedebilir. Next XDR Optimum operatörlerinin kullanabileceği özelliklerden bazıları şunlardır:
- Kaspersky Cloud Sandbox’a erişim, kötü amaçlı dosyaları izole bir bulut ortamında test ederek davranışları hakkında net sonuçlar elde etmenizi ve buna göre daha ileri önlemler planlamanızı sağlar.
- Active Directory ile entegrasyon, siber güvenlik personeline tehdidin yayılmasını önlemek için uyarı kartından doğrudan kullanıcı hesaplarını engelleme seçeneği sunar.
- Çok aşamalı saldırıların izlerini takip etmek için optimize edilmiş sağlam araştırma araçları.
- Kaspersky Otomatik Güvenlik Farkındalığı platformuna erişim, bir olay durumunda, insan hatasından kaynaklanan siber olayların tekrarlanma olasılığını en aza indirmek için uyarı kartından doğrudan ilgili güvenlik farkındalığı kursunu atamak için kullanılabilir.
- Benzer uyarıların bir araya getirilmesi, tekil tespitler yerine uyarı gruplarının analizine olanak tanır. Bu, korunan altyapının daha bütünsel bir resmini gösterir ve yanıt süresini (MTTR) kısaltır.
Özetle, bu çözüm siber güvenlik ekiplerinin olayları araştırmalarına, daha hızlı yanıt vermelerine ve kuruluş genelinde siber güvenlik bilincinin artırılmasına olanak tanır. Çoğu şirket için bu, daha güçlü bir koruma yolculuğu için en iyi başlangıç noktasıdır.
Yönetilen güvenlik ile dayanıklılık kazanma
Etkili bir güvenlik sistemini şirket içinde kurmak zaman alır ve siber güvenlik ekibinin saldırganların kullandığı teknikleri, taktikleri ve prosedürleri anlamasını ve sürekli evrilen tehdit ortamındaki değişiklikleri sürekli olarak izlemesini gerektirir. Tüm yönetimler, bilgi güvenliği ekibinin eğitimine yatırım yapmaya hazır değildir. Ayrıca, eğitim ve mesleki gelişim çalışma süresini alır ve en azından geçici olarak şirketin güvenliğini azaltır.
İşte burada Kaspersky Next MXDR Optimum devreye girer. Bu çözüm, XDR araçlarının teknolojik gücünü Kaspersky’nin MDR uzmanlarından oluşan ekibinin uzmanlığıyla birleştirerek, KOBİ’lerin genellikle kendi başlarına elde edebileceklerinin ötesinde bir koruma sağlar.
Uygulamada bunun anlamı şudur:
- Dış uzmanlar tarafından gerçekleştirilen sürekli izleme ve tehdit avcılığı
- Uzmanlar tarafından yürütülen olay yönetimi süreçleri
- Yanıt önerileri veya gerekirse doğrudan olay müdahale eylemleri
Bu yaklaşım, şirketin gece vardiyası için personel istihdam etmesine veya büyük bir siber güvenlik departmanı bulundurmasına gerek kalmadığı için, operasyonel genel giderlerin azalmasını sağlar. Aynı zamanda, işletme hala temel olay algılama ve müdahale özelliklerinden yararlanmaktadır. Ve tüm bunlar; işe alım, eğitim ve çalışanları elde tutma gibi gizli masraflar olmadan, öngörülebilir bir maliyetle gerçekleştirilir.
Dış uzmanların yardımıyla şirket içi uzmanlığın artırılması
Öte yandan, kimse bu iki yolun birbirinden ayrı tutulması gerektiğini söylemiyor. Şirket yönetimi, şirket içi uzmanlığı geliştirmek ister ancak bilgi güvenliği ekibi gerekli deneyim ve bilgi birikimini edinene kadar şirketi etkili bir koruma olmadan bırakma riskini almak istemezse, Kaspersky Next MXDR Optimum’u da değerlendirmeye almalıdır.
Bu çözüm, yönetilen koruma ve temel XDR araçlarının yanı sıra, güvenlik ekibinin bu araçları en etkili şekilde kullanmayı öğrenmesini sağlayan siber güvenlik eğitimi de sunar. Eğitim, uzmanlık ve kritik siber güvenlik düşüncesinin geliştirilmesine yardımcı olurken, belirli rutin görevlerin Kaspersky SOC uzmanlarına devredilmesi, iç bilgi güvenliği görevlilerinin deneyimli profesyonellerin çalışmalarını gözlemleyerek, zenginleştirilmiş olay algılama ve müdahale için XDR yeteneklerinin uygulanmasında benzersiz pratik beceriler edinmelerini sağlar.
Doğru çözümü seçmek için basit bir kontrol listesi
Seçiminizi kolaylaştırmak ve bu makaleyi tamamlamak için, işletmenizin büyüme stratejisine en uygun modeli belirlemenize yardımcı olacak kısa bir kontrol listesi hazırladık:
- Özel, güçlü bir iç siber güvenlik ekibi kurma veya mevcut ekibi daha da geliştirme planınız var mı?
- Özelleştirme ve kontrol, sizin için basitlik ve hızdan daha mı önemli?
- Personel ve altyapıya yatırım yapmak mı (CAPEX), yoksa abonelik hizmeti ile maliyetleri öngörülebilir tutmak mı (OPEX) istiyorsunuz?
- 7/24 izleme ihtiyacınız ne kadar kritik? Şu anda mı ihtiyacınız var, yoksa bekleyebilir misiniz?
- Şirket içinde uzmanlığı korumak mı, yoksa daha hızlı ve daha uygun maliyetli sonuçlar için güvenilir bir ortağa güvenmek mi istiyorsunuz?
Cevaplarınız kontrol, özelleştirme ve daha fazla ekip geliştirme yönündeyse, Kaspersky Next XDR Optimum sizin için doğru seçimdir. Bunun yerine hız, verimlilik ve operasyonel genel giderleri en aza indirmeye odaklanıyorsanız, Kaspersky Next MXDR Optimum, işletmenizin güvenli bir şekilde büyümesi için gereken dengeyi sağlar.
Her iki çözüm ve bunların güvenlik stratejinize nasıl uyum sağladığı hakkında daha fazla bilgiyi Kaspersky Next Optimum sayfasında bulabilirsiniz.